"Lamya" adlı Suriyeli 12 yaşındaki bir mülteci kızın hikayesini anlatan bu film, hem güncel hem de ilham verici bir niteliğe sahip. Şiddet dolu bir ülkeden kaçış sürecinde, Lamya'ya 13. yüzyılın büyük Şairi Mevlana'nın bir şiir kitabı hediye edilir. Yolculuğun tehlikeleri arttıkça, söz konusu kitap, Lamya'nın hayatına büyülü bir kapı ve sığınağı dönüşür. Bu kapı, aynı zamanda gençliğinde şiddete maruz kalıp kaçmak zorunda kalan ve bir mülteci durumuna düşen Mevlana ile tanışmasına olanak sağlar. Daha sonra Lamya ve Mevlana, gerçek dünyanın zorluklarını ve peşlerini bırakmayan canavarlarla mücadele etmek zorunda kaldıkları ortak bir rüya dünyasına dalış yaparlar. Bu süreçte Lamya'nın görevi, genç Rumi'nin hayat anlamını bulmasına yardımcı olmak ve hatta 800 yıl sonra onun hayatını kurtaracak olan şiiri yazmasına yardım etmektir. Hem tarihi hem de modern unsurların harmanlandığı bu film, izleyicileri derin bir hikayenin içine çekmeyi başarıyor. Lamya'nın hikayesi sadece bir mülteci kızın hayatta kalma mücadelesi değil, aynı zamanda şiddet, insanlık ve umut kavramları üzerine düşündüren bir drama.
Film hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın