Oyuncu

Tim Roth

Tam adı Timothy Simon Roth olan aksanları taklit etme becerisi nedeniyle genellikle bir Amerikalıyla karıştırılan aktör Tim Roth, 14 Mayıs 1961’de Londra, Lambeth’de doğdu. Annesi Ann, bir öğretmen ve doğa ressamıydı. Babası Ernie, soyadını “Smith” den “Roth” a değiştiren bir gazeteciydi. Ailesinin kökeni aslında İrlanda’ya dayanmaktadır.

Tim, Londra’nın güneyindeki orta sınıf bir bölge olan Dulwich’te büyüdü. Zengin geçmişi nedeniyle sınıf arkadaşlarının zulmüne maruz kaldığı Brixton’daki okula erken yaşta aksanları taklit etme yeteneğini gösterdi ve uyum sağlamak için hızlı bir şekilde bir orta sınıf aksanını mükemmelleştirdi. Sonrasında heykeltıraşlık üzerine eğitim aldığı Camberwell Sanat Kolejini oyunculuk peşinde koşmak için bırakmıştır.

OYUNCULUĞA BAŞLANGICI

Sarışın aktörün ilk büyük çıkışı İngiliz yapımı Made in Britain (1982) TV filmi oldu. Roth, Trevor adında genç ve kel bir karakteri canlandırarak bu filmde büyük bir sıçrama yaptı. Daha sonra yönetmen Mike Leigh ile Meantime’da (1983) çalıştı ve film favori projeleri arasında yer aldı. Stephen Frears imzalı Kiralık Katiller (1984) filminde Joe Strummer rolünü üstlenerek beyaz perdede çıkış yaptı. Roth, Vincent & Theo’da (1990) ressam Vincent Van Gogh karakterini canlandırması ve Rosencrantz & Guildenstern Are Dead’de (1990) filminde Gary Oldman ile birlikte yaptığı çalışmasıyla daha fazla dikkati üzerine toplamayı başarmıştır.

İş aramak için Los Angeles’a taşındığı sırada o zamanlar henüz genç yönetmen QuentinTarantino’nun dikkatini çekti. Tarantino, soygun filmi Rezervuar Köpekleri’nde (1992) Roth’u olası bir Bay Blonde veya Bay Pink karakteri olarak tasavvur etmişti ancak Roth bunun yerine Bay Orange rolü için çalıştı ve seçmelerde rolü kazandı. Roth için bu rol büyük bir kırılma noktası olacaktı, çünkü seyirciler bir grup mücevher hırsızının yavaş yavaş kan kaybeden bir üyesi olarak sergilediği performansını unutmakta gerçekten zorlanmıştır. Tarantino, Roth’u bir başka dönüm noktası olan Ucuz Roman (1994) filminde rol alması için ikna etti ve Roth ile aktris Amanda Plummer ile birlikte bir restoranı soyan soyguncu çiftini canlandırdı. 1995’de izleyici ve eleştirmenler, Roth’un, Tarantino ile yaptığı işbirliklerinin üçüncüsüne tanık oldu, bir antoloji filmi olan Dört Oda’da (1995) şaşırtıcı derecede gülünç bir performans sergiledi. Aynı yıl Roth, Rob Roy (1995) adlı dönem filminde kötü karakter olarak sergilediği performansı ile Oscar Akademi Ödülü adaylığı elde etmiştir.

UCUZ ROMAN SONRASI

Farklı roller üstlenmeye devam eden Roth, Woody Allen müzikali Herkes Seni Seviyorum Der’de (1996) kendi şarkılarını Amerikan aksanıyla yaptı. Shakur’un son filmi olan komedi filmi Gridlock’d’da, (1997) Rap sanatçısı Shakur’la birlikte rol aldı. Çift, komik uyumları için olumlu eleştiriler aldı. Özgeçmişinde bolca bulunan suçlular ve kötü karakterlerin aksine, Roth’un, Giuseppe Tornatore filmi La leggenda del pianistasull’oceano’da (1998) masum, denizci piyanist olarak rol alması, hayranların favorisi haline geldi. Roth, sapkın ilişkileri yüzünden parçalanmış bir aileyi konu alan samimi ve eleştirmenlerce beğenilen bir dram filmi olan Savaş Alanı (1999) ile ilk yönetmenlik denemesini yaptığında Grittier ödülünü almaya hak kazandı. Bir sonraki yüksek profilli rolünü, Maymunlar Gezegeni’nin (2001) Tim Burton tarafından tekrar çekilen versiyonunda kötü bir maymun olan General Thade karakteri ile elde etti. Roth, filmde maymun makyajı ile tanınamamaktadır.

Roth, Francis Ford Coppola’nın ezoterik filmi Geç Gelen Gençlik (2007) filmindeki başrolden özel efekt ağırlıklı gişe rekorları kıran The Incredible Hulk (2008) filmindeki “Abomination” olmaya kadar her şeyi içeren sanatsal yapımlar ve ana akım çalışmalarının bir karışımından oluşan kariyeri ile devam etti. Roth, ilk büyük Amerikan televizyon rolünü Fox TV dizisi Lie to Me (2009) ile anlaşma imzaladığında aldı.

Tim Roth’un kariyerinde Rob Rob (1995) filminde aldığı Oscar Akademi Ödülü adaylığı dahil olmak üzere 19 ödülü ve 25 ödül adaylığı bulunmaktadır.