"Amerikan Rüyası"nın aldatıcı cazibesinin pençesine düşmüş iki genç, yanlış kararlar ve hayallerini sınırlayan bir dünya... Bu, ABD'nin en yoksul bölgelerinden biri olan Pine Ridge Kızılderili Rezervasyon Bölgesi'nde geçen, kişisel hırslar ve umutsuzlukla dolu bir hikayenin ana hatları. Oglala Lakota kabilesine mensup yirmi üç yaşındaki Bill, Amerikan Rüyası'nın sunduğu hızlı başarıya ulaşmanın peşindedir. Ancak, bu rüyanın işlevsizliklerini ve gerçek dünyanın acımasız gerçeklerini görmezden gelir. Kendine yarattığı bu hayali dünyada, yanlış kararlar verme tehlikesi her zaman mevcuttur. Öte yandan sadece 12 yaşındaki Matho, babasına kendini kanıtlama arzusu ile içine düştüğü tehlikeli bir döngüye sürüklenir. Kendine ait bir yol çizme çabası ve babasının onayını kazanma isteği, masum bir çocuğun yazgısını karartan unsurlar olur. Film izlerken, bu iki genç karakterin hayatlarının çarpık bir şekilde nasıl şekillendiğini görmek, Amerikan Rüyası'nın aslında ne kadar acımasız ve aldatıcı bir kurgu olduğunu gösteriyor. Film, zenginlik ve başarı özlemlerinin kişisel ve toplumsal düzeyde ne gibi zararlar verebileceğini çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Bu hikaye, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde bir dizi yanılsamayı ve hayal kırıklığına uğratıcı gerçekleri sergileyen güçlü bir sinematik deneyim sunuyor.
Film hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın