Ülke

Brazil

Brezilya Sinema Tarihi

20. yüzyılın başlarında ülkeye giriş yapan sinema sektörü kendisini popüler eğlence türlerine karşı güçlendirmek için kısa bir süreliğine faaliyetlerini durdurmuştur. Brezilya’nın sinema sektörünün tarihi inişli ve çıkışlı olmuştur. Sektör, devlet tarafından desteklendiğine yükselişe geçmiş ancak devlet üzerinde külfet olan desteğin kesilmesiyle de tekrar düşüşler yaşamıştır.

Sinemanın Brezilya’ya Girişi…

Lumière kardeşlerin sinematografi icadından kısa bir süre sonra Rio de Janeiro kentinde bir film gösterimi gerçekleştirilmiştir. 1898 gibi erken bir yılda Affonso Segreto, bir iddiaya göre Avrupa’ya yaptığı seyahatten dönerken Bresil isimli gemiden Guanabara Körfezini çekmiştir. Ancak bu çekime dair herhangi bir kanıt olmamasından dolayı sinema tarihçileri ve araştırmacıları tarafından bu iddianın gerçek olup olmadığına dair şüpheler dile getirilmektedir. 1900 ve 1912 yılları arasında Brezilya filmleri yerel markette ciddi bir etki yaratmıştır. Bu yıllar arasında her yıl yüzden fazla film yapılmıştır. 1908 yılı ise Brezilya sinema tarihinin altın çağı olarak kabul edilmektedir. Bu yılda Brezilya’da, Antonio Leal isimli bir yapımcı tarafından oluşturulmuş olan Os Estranguladores isimli yapım ülke genelinde ün kazanmıştır.

Sektörün yükselişe geçtiği bu dönemde siyah beyaz, sessiz filmler yapılması daha az masraflı olduğundan dolayı yapılan birçok film büyük stüdyolardan ziyade tutkulu bireyler tarafından yapılmıştır. Ne stüdyolara ne de bireylere devlet tarafından destek verilmiştir. Kanunlar içinde sektöre yer bile verilmemiştir. Bu dönemi takip eden on yıl içinde Rio ve São Paulo kentlerinde sinema salonları artmaya başlamıştır. Yabancı filmlerin yanı sıra yerel suçları anlatan belgesel yapımlarında artış yaşanmıştır. Ülkede ses getiren filmler ise ağırlıklı olarak kurgusal suçlardan oluşmaktaydı. Gazetelerin manşetlerine düşen suçlar, yetenekli yapımcı ve yönetmenler tarafından hayal edilerek perdeye aktarılırdı. 1920li yıllarda Recife, Campinas, Cataguases, Juiz de Fora ve Guaranesia kentlerinde film yapımcılığı kendine yer bulmaya başlamıştır. Birinci dünya savaşı sonrasında Brezilya sinemasının büyümeye devam etmesiyle yapımlarda kadın oyunculara yer verilmeye başlanmıştır. Bu dönemde Hollywood tarafından yapılan filmlerde ise Brezilya’lı kadınlar farklı saç stilleriyle, ellerinde sigaralar ile ve “egzotik” tarzlarıyla seyircinin karşısına çıkmaktaydı. Bu tür Hollywood filmlerinin Brezilya’da yayınlanmasıyla da hem halk hem de sektör bu tür filmlerin etkisi altına girmiştir.

1930 – 1970 Dönemi…

1930’lu yıllara gelindiğinde Mario Peixoto tarafından yapılmış olan Limite isimli 1930 yıllı film, izleyiciler tarafından ilk başta pek beğenilmemiş olmasına rağmen ilerleyen zamanda sessiz film döneminin başyapıtı olduğu kabul görmeye başlamıştır. Peixoto’nun filmleri pek fazla kişi tarafından izlenmemiş olmasına rağmen, filmleri Brezilya’daki ilk deneysel film tekniklerini temsil etmektedir. Filmlerini diğer filmlerden ayrı kılan ise ilk defa üç farklı karakterin farklı zamanlarda birbirinden habersiz bir şekilde yaptıklarının bir diğerini etkiliyor olması ve bunun bir öykü olarak anlatılıyor olmasıydı. 1932 yılında Peixoto’nun filmlerini Londra’da izleyen Sergei Eisenstein, filmleri sinema dilinin en saf hali olarak yorumlamıştır.

Adhemar Gonzaga tarafından 1930 yılında kurulan Cinedia isimli stüdyo ise drama ve müzikal komedileri karıştırdığı yeni bir kategoride filmler üretmişti. Olumsuz karşılanan bu kategoriye ise chanchada ismi verilmişti. 1930 ve 1950 yılları arasında chanchada kategorisi Brezilya sineması sektöründe ağır basmaktaydı. Chanchadaların popülerliğinin bir diğer sebebi ise Brezilya’nın festivallerini ekranlara taşıyor olmalarıydı.

1970li yıllara gelindiğinde ise devlet desteği sağlanması sayesinde Embrafilme gibi filmler bu dönemde ön plana çıkmıştır. Ancak özellikle Embrafilme halk arasında bir hükümet propagandası olarak değerlendirilmiş ve hükümetin sanatsal özveriyi baltaladığı yönünde eleştiriler almıştır. Ancak 1980’lere kadar olan bu dönemde yapılan birçok film devlet desteği sayesinde yapılabilmiştir. 1975 yılında ise Brezilya’da 3276 sinema salonunun kurulmasına bu zamana kadar en yüksek salon sayısına ulaşılmıştır. Yine 1975 yılında Brezilya filmleri 275.4 milyon bilet satmıştır.

1980 Sonrası ve Günümüz…

Günümüz incelendiğinde ise Brezilya sinema sektörünün devlet desteğine muhtaç olduğundan dolayı fazla gelişemediği görülmektedir. 2000 ve 2002 yılları arasında toplam 7 milyon izleyici, 2003 yılı ile birlikte ise toplam 22 milyon izleyiciye ulaşılabilmiştir. Devlet desteğinden dolayı ise desteğin kesilmesi halinde sektörün ayakta kalıp kalamayacağı bilinmemektedir. Sağlanan destek çerçevesinde devlet, özel firmalara film yapımlarına sponsorluk yapmaları için teşvikler sağlamaktadır. Bu sayede artık filmlerin doğrudan devlet kontrolünde ve bütçesinde olmasının önüne geçilmiştir. Ancak bu seferde sektör, özel firmaların dediğine bağlı kalmak zorunda kalmıştır. Dolayısıyla filmlerde sponsorluk sağlayan firmaların reklamlarına yer verilmekte, bu da ister istemez kalitenin düşmesine sebep olmaktadır. Devletin elinden bir şekilde kurtulmuş olmasına rağmen yasaların hala yetersiz olmasından dolayı sektörde dağıtım, yayın ve vizyon gibi birtakım sorunlar yaşanmaya devam edilmektedir.