Ülke

New Zealand

Yeni Zelanda Sineması

Film sektörünün oldukça küçük olması sebebiyle Yeni Zelanda yabancı stüdyoların ortaklığında film üretmektedir. Dolayısıyla Yeni Zelanda sinema sektörü sadece Yeni Zelanda’lı firmalar tarafından yapılmış olan filmleri kapsamamakta, bu tür filmler ile birlikte yabancı firmalar tarafından Yeni Zelanda’da çekilmiş olan filmleri de kapsamaktadır.

Yeni Zelanda Sinema Tarihi

Yeni Zelanda’nın sinema tarihi en az ülkenin kendisi kadar eskidir. Öyle ki, Yeni Zelanda’da ilk film 1896 yılında çekilmiştir. 1900 yılında çekilmiş olan bir belgesel ise günümüze kadar hayatta kalabilmiş olan tek Yeni Zelanda yapımıdır. Sinemalarda yayınlanan ilk film ise 1914 yılında çekilmiştir. 1920 ve 1960 tarihleri arasında ufak bir sinema sektörü oluşmaya başlamış ancak bu sektör 1970’li yıllara kadar ülkenin içinden izleyici bulamamıştır.

1990’lı yıllardan sonra Yeni Zelanda’lı filmler uluslararası sahnelerde hızlı bir başarı elde etmeye başlamıştır. Bu başarının içinde yukarıda da belirtildiği gibi Yeni Zelanda’lı şirketlere ait olan yapımların yanı sıra, Avatar ve Yüzüklerin Efendisi gibi yabancı firmalar tarafından Yeni Zelanda’da çekilmiş olan filmler de bulunmaktadır.

Yeni Zelanda sinema tarihi incelendiğinde, 1920 ve 1930’lu yıllarda Rudall Hayward isimli yapımcının Yeni Zelanda’nın temalarını içerdiği bir seri film yapmış olduğu görülmektedir. 1925 yılında yayınlanmış olan Rewi’s Last Stand isimli filmi muhtemelen en iyi yapımı olmasına rağmen günümüzde bu film unutulmaktadır. John O’Shea isimli yapımcıya ait olan Pacific Films isimli stüdyo, 1940 ve 1970 yılları arasında Yeni Zelanda’yı anlatan birkaç kısa film yapmıştır. Kısa filmlerin yanı sıra 1952 yılında yayınlanan Broken Barrier, 1964 yılında yayınlanan Runaway ve 1966 yılında yayınlanan Don’t Let It Get You gibi üç adet uzun metrajlı film yapılmıştır.

Bu çerçevede 1970’li yıllara kadar yapılan birçok Yeni Zelanda yapımı belgeseldi. The National Film Unit isimli stüdyo, devlet tarafından desteklenen bir kısa film, belgesel ve reklam yapım stüdyosuydu. Bu stüdyo tarafından yapılmış olan This is New Zealand isimli kısa film, 1970 Dünya Fuarında yayınlanmış ve fuarda kazandığı popülerlik dolayısıyla da Yeni Zelanda içindeki sinemalarda yerini almıştır. Bu sayede de oldukça fazla övgü toplamıştır. Film, 2006 tarihinde tekrar çekilmiş ve 2007 tarihinde Yeni Zelanda Uluslararası Film Festivalinde yayınlanmıştır.

1978 yılında Yeni Zelanda Film Kurulu kurulmuştur. Kurulun amacı milli Yeni Zelanda filmleri sektörünü canlandırmaktı. Kurul tarafından bu amaç doğrultusunda birkaç film projesine hibe sağlanmıştır. Kurulun kurulması sağlayan en önemli yapım ise Roger Donaldson tarafından 1977 yılında yapılan ve aynı yılda vizyona giren Sleeping Dogs isimli film olmuştur. Uluslararası başarıya ulaşan yapım, karanlık bir siyasi aksiyon gerilim filmiydi. Filmde otoriter bir hükümet yüzünden iç savaş çıkmış bir ülke anlatılmaktaydı. Filmin yayınlanmasından kısa bir süre sonra, 1981 yılında Springbok Turu esnasında ulus genelinde ayaklanmalar çıkmış ve halk ile polis arasında çatışmalar başlamıştı. 56 gün süren ayaklanmalarda film sektörünün ne kadar önemli olduğu özellikle devlet tarafından anlaşılmıştı.

Diğer taraftan Sleeping Dogs filminin dikkat çeken bir başka yanı tüm yapım ekibinin Yeni Zelanda’lılardan oluşmuş olmasıdır. Bu zamana kadar yapılan tüm filmler her ne kadar Yeni Zelanda da yapılmış olsalar da yabancı stüdyolar ve yabancı insanlar tarafından yapılmıştı.

1981 yılında yayınlanan Goodbye Pork Pie isimli filmin ülke içinde en karlı film olması üzerine filmin yönetmeni Geoff Murphy, Hollywood tarafından işe alınmıştır. Bu dönüm noktası Yeni Zelanda film sektörünün başarısına işaret etmektedir.

1990’lı yıllara gelindiğinde Yeni Zelanda film sektörü tüm dünyanın dikkatini çekmeye başlamıştır. Özellikle Jane Campion’un ünlü filmi The Piano’nun (1933) üç Akademik Ödül kazanması bu konuda önemli bir rol oynamıştır. Sonrasında 1994 tarihinde yapılan Heavenly Creatures ve Once Were Warriors isimli filmler, uluslararası sinemalarda oldukça ses getirmesiyle dönemin en karlı filmleri olmuştur. Bu başarılardan dolayı filmlerin hem oyuncuları hem de yönetmenleri Amerika’ya göç etmeye devam etmiştir.

Günümüze gelindiğinde Yeni Zelanda tarafından yapılan başarılı yapımlar hala Amerika’nın dikkatini çekmeye devam etmekte, başarılı isimler Amerikan stüdyoları tarafından istihdam edilmektedir. Bu durum ister istemez Yeni Zelanda halkı arasında sinema sektörüne karşı olan ilgiyi arttırmıştır.